3 Aralık 2008 Çarşamba

Bir Beyhude Olmuş Hayat "Bay Patan'a"

Küçük yaşamımızda, tüm evrenin sırları ile dolu sandığım(ız) kısa hayalimizde, düşünmekten ve kendimiz olmaktan öyle alı koyulduk ki.. Bazen özgürlük çemberini düşünürümde, hani kimse özgür değildir ya, işte kimilerimizinde düşünme özgürlüğü kısıtlanmış, kısıtlanmış derken Aydın kesim olarak nitelendirilen insanların dünyaya olan farklı bakış açılarından bahsetmiyorum.Hani sanmayın Aydın kesim derken onları küçümsüyor bir tavırda da değilim ki Ne haddime!!!

Bahsettiğim şu : Hep rollerdeyiz, işinde işçi-memur müdür, evinde anne-baba-evlat, sosyal çevrende dindar-sosyalist-aydın-yobaz... Hep bir ismin altına saklanma, hep bir role bürünme..Peki Biz neredeyiz.. Su faturasını ödeme derdine düşerken Sen nerede,Hayallerin ile yüklediğin geleceğin iş adamı, patronu vs.. oluverirken adım adım, Sen neredesin..Fillerin ortalarında hep bir özne ama rollere bezenmiş, kendi Öz varlığını unutan Özne iken, bol yıldızlı ılık akşam esintilerinde Nefesin nerede...

Hep bir koşturmaca, bir an kendimizi çekipde işten,aştan kendimizi düşünen biz nerede Acaba???

Bu satırlarda buldum ben biraz kendimi, düşünüyorum çünkü; O halde Yokum :) Var olsam düşünmezdim Varlığımı, varOlanı..VarOlmak için bir savaş bu dünya, düşünüyorum çünkü Yokum..Varolsam düşünmezdim varolmayı...Her an mutlu olurdum ya da Her an üzüntülü olurdum..Sabitlenirdim VarOlsaydım.. Herhalde.. Herhalde diyorum çünkü idrakinde değilim Varlığın..Varlığımın..

Bana bu düşünceleri dökmeme vesile olan Bay Patan kucak dolusu Selamlar...

1 yorum:

Patan dedi ki...

Ben hep şu soruyu sordum, fiiller mi önemli şu hayatta yoksa isimler ve sıfatlar mı? İnsanın hamurunda var demek ki, geçmişte isimler günümüzde ise sıfatlar bu yarışta fiillere hep tur bindiriyor. Ne yaptığımızın bir önemi yok, önemli olan etiketler şimdi,"Adem" diye bir varlık hiç olmadı, o "peygamber"di, "ilk insan"dı. Ademoğlu için de böyle dönüyor dünya.
"Cogito, ergo sum", düşünüyorsun öyleyse varsın, yok olduğunu düşünüyorsun ama bu bile bir düşünce, var olup olmadıklarını düşünmeyenler yok bence. Farabi'den bir alıntıyla bitireceğim, büyük bilge benim aciz dilimden daha iyi anlatır muhakkak...
"The process of emanation begins (metaphysically, not temporally) with the First Cause, whose principal activity is self-contemplation. And it is this intellectual activity that underlies its role in the creation of the universe. The First Cause, by thinking of itself, "overflows" and the incorporeal entity of the second intellect "emanates" from it. Like its predecessor, the second intellect also thinks about itself, and thereby brings its celestial sphere (in this case, the sphere of fixed stars) into being, but in addition to this it must also contemplate upon the First Cause, and this causes the "emanation" of the next intellect. The cascade of emanation continues until it reaches the tenth intellect, beneath which is the material world. And as each intellect must contemplate both itself and an increasing number of predecessors, each succeeding level of existence becomes more and more complex"
Devamı ve daha fazlası için: http://en.wikipedia.org/wiki/Farabi#Epistemology_and_eschatology